1845 Taşeli Tekstil Sanayii
25.10.2013 22:361845 Taşeli Tekstil Sanayii
Bir yurt köşesi Taşeli: Mezopotamya gibi iki nehir arasına sıkışmış, güneyi Akdeniz’e bakan yatay uzanmış Toroslar, kuzeyi 2000 den altta rakımı olmayan, ardıçtan başka ağaçlardan kral tanımayan, nebatat cenneti bozkırlarımız.
Bu günlerde nehirleri üzerine büyük barajların kurulmakta olduğu, enerji santrallerinin kurulduğu, artan sularının koca ovalara akıtılmağa başlandığı Taşeli, coğrafi konumu sebebiyle o günlerde bir çıkmaz sokaktır; gazını tuzunu bezini dahi kendi üreterek adeta bir sanayi oluşturmuştur 1845 yıllarında.
Zaman ne çabuk değişiyor, insanlar ne tez alışıyor ve mevsimler ne çabuk kılık değiştiriyor anlamakta peşinden yetişmek zordur: daha 1950-60’lı yıllarda kıraç dağ aralarına mısır eker, su uğramayan Toros ormanlık yamaçlarına bağlar dikerdik, şimdi oralarda susuz asla bir şey yetişmiyor asla! Hâlbuki ünlü turist Evliya çelebi: Sarıveliler, Güneyyurt ve Ermenek hattından geçerken bağların yoğunluktan yol vermediğinden söz ediyor meşhur Seyahatnamesinde.
Şimdi 1845 yılından girerek o günlerin Taşeli Tekstil Sanayiine bir göz atalım; o yıl Osmanlı devlet-i aliyyesi tüm yurtta geniş kapsamlı bir mal sayımı ve vergi dökümü çıkarıyor. Aynı yıllarda Ermenek’ten batıda kalan köylere Halimiye nahiye merkezi olarak Navahi Kazası denmektedir. Bu günkü Başyayla, Sarıveliler ve Güneyyurt çevreleri tamamen oraya bağlıdır. Halk arasında ve civar ilçelerde de “Navağı Koyağı” adı verilen bu Göksu’nun binlerce yıldır yarıp geçtiği bu vadi işte Taşel’inin merkezidir.
Taşeli halkı o tarihlerde sanayiini kurmuş ve beşikten mezara kadar hayatındaki tüm ihtiyaçlarını hiçbir şey ithal etmeksizin karşılar hale gelmiştir. Aşağıda ki tabloda 1845 yıllarında Gargarada (Güneyyurt) bir hane reisinin mal varlığını ve vergi dökümünü görüyorsunuz. Bu tablo “Bir yeryüzü cenneti Gargara/Güneyyurt” kitabının “Gargara Temettuat defteri” bölümünden alınmıştır:
“Hane 4
Hacı Vahap oğlu Mustafa’nın emlak hayvan arazi ve gelirleri:
Mesleği: Çiftçi
Geçen yıl bir yılda verdiği özel vergi: 200 Kuruş
Bir senede verdiği Öşür ve vergiler: Nohut 3.5 kile; 35 kuruş, buğday yarım kile 8 kuruş, arpa 1 kile 10 kuruş, pamuk 1 okka 10 kuruş (1282 g)= 73 kuruş, 50 davar vergisi 5 kuruş +78 kuruş
Yıllık Gelirleri Kuruş Dönüm/Baş 1844 1845 Toplam
___________________________________________________________________
Ekin tarlası 5.5 660 400 1060
Pamuk tarlası 1 100 50 150
Üzüm bağı 1 35 20 55
Sağmal inek 1 20 10 30
Arıkovanı 2 10 10 20
Sağmal keçi 50 200 150 350
Dölsüz keçi 5 2.5 2.5 5
Öküz 2, Merkep 2
Tamamından geliri: 1336 kuruş”
1845 yılında bölgede her evin pamuk tarlası vardı. Pamuğu elde eğirip ip yapan eğişmeç denen aletler herkesin kolunda takılıydı ve yolda belde sokakta eğirirler dururlardı. Eğirdikleri bu pamuk ya da keçilerin kılını keleve haline getiren ve daha seri ipe çeviren çıkrıklar, bu ipleri direzi yapan sistemler ve tezgâhlarda bir sağa bir sola varıp gelen mekikler vardı.
Tezgâhlarda çocuk bezinden kefen bezine kadar her türlü dokuma yapılırdı yani eve giren kıl yün ve ya pamuk aynı evden sanki bir bütünleşmiş tesis gibi kumaş ve hatta elbise olarak çıkardı.
O yıllarda Taşeli yöresinde bir de tülbent imalatı gelişmişti, Ermenek tülbendi tüm Anadolu’da anılan bir sektör olmuştu. Bu sistem 1960’lara kadar sürdü diyebiliriz şahsen 1965 yılına kadar dışarıdan hiçbir giyim malzemesi almadığımızı biliyorum.